T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / KEÇİÖREN - Ufuktepe Ortaokulu

PDR

BAŞARI İÇİN DUYGUSAL ZEKA(EQ) mı IQ mu ÖNEMLİ

 

Değerli velilerimiz bu yazıyı son zamanlarda hepimizin çok fazla önem verdiği konulardan biri olan yüksek notlara sahip olursan başarılı bir geleceğin olur evladım algısının yanlışlığını ve bu algının aslında çocuklarımızı tek yönlü sadece derslerden yüksek notlar almayı başarı zannetmelerinden kaynaklanan belki yaşam boyu sürecek olan bir eksikliğe dikkate çekmek için ele aldım.Peki nedir bu eksiklik diye soruyorsanız cevabım Duygusal Zeka (EQ) dır.Başarılarımızın tek kaynağı IQ seviyemiz mi ya da o olanda sahip olduğumuz bilgi birikim ve donanımlara mı bağlıdır.Hepsini bir bütün olarak düşünüp ele alacak olursak birbirinden ayırmamız elbetteki çok güç peki ihmal ettiğimiz adını pek sık duymaya alışık olmadığımız duygusal zekanın okul ve iş hayatımız,insan ilişkileri konularında yeri ve önemi nedir?Gardner ın çoklu zeka kuramı içinde 8 zeka türü bulunmaktadır.Bu alanlar şunlardır:Dilsel Zeka,Matematiksel Zeka,Görsel Alansal Zeka,Bedensel/Kinestetik Zeka,Müziksel Zeka,Sosyal/Kişiler Arası Zeka, Kişiye Dönük Kişisel Zeka,Doğacı Zeka.Çok yönlü zekaların varlığını kabul etmekle çok yönlü çözümlerin olabilirliliğini gündeme getiren bir dünya görüşüne ulaşılmıştır.Bu görüşle beraber tek başına IQ testleri yeterli görünmemeye başlamıştır.Araştırmacılar Gardner ın çoklu zeka kuramında yer alan Sosyal/Kişiler Arası Zeka, Kişiye Dönük Kişisel Zeka türlerinin Duygusal Zeka alanını oluşturduğunu ifade etmektedir.Duygusal zeka duyguları yönetme,etkili iletişim,başkaları ile empati, zorlukların üstesinden gelme, çatışmayı etkisiz hale getirme yeteneğidir.Duygusal zeka basitce empati yeteneğinin gelişmiş düzeyde olması olarak ifade edilebilir.Kendi duygularımızı anlayabilme ve yönetebilme beceremizle birlikte aynı ölçütte karşı tarafında duygularını anlayabilme ve idare etme becerisi yüksek kişileri ifade etmektedir.Bu zamana kadar IQ  nun ön planda olup Duygusal zekanın önemli bir faktör olarak görülmemesinin nedenini davranışçı yaklaşımı temel almamızdan kaynaklıdır.1980 den sonra araştırmacılar tarafından ciddi anlamda değer bulan duygusal zeka çalışmaları yapılmaya başlanmıştır.Yapılan araştırmalarda zekanın başarıyı %20 oranında etkilediği ortaya konmuştur,geri kalan kısmı ise etkileyen başka etmenler vardır.Kişinin iş,aile ve sosyal hayattaki başarısında ise duygusal zeka önemli bir yere sahiptir. IQ seviyeleri yeterli düzeyde ya da üst düzeyde olmasına rağmen bazı kişilerin iş hayatında ya da sosyal yaşamında başarılı olamadıkları gözlemlenmiştir.Çünkü iş hayatı beraberinde insan ilişkilerini ve iletişimide getirmektedir bunları kontrol edip yönetebilmek karşı tarafın duygularını anlayabilme becerisine sahip insanların iş hayatında yükseldikleri çok boyutlu düşünerek hızla ilerledikleri ve mesleki anlamda başarılı ve kariyerli pozisyonlara geldikleri gözlenmiştir.Yeterli zeka seviyesine sahip kişilerin duygusal zeka becerileri gelişmediyse iş hayatında sınırlı alanlarda çalışabildikleri ilerleme göstermedikleri yönetme becerilerinin ve çok yönlü düşünme becerilerinin gelişmemiş  olması sebebiyle mesleklerinde belirli sınırların dışına çıkamadıkları başarılı ve ilerleyen bir yaşamlarını olmadığını söyleyebiliriz.

Goleman’a göre duygusal zeka doğuştan gelen bir özellik değil; ancak insan beyninin yapısı dolayısıyla, çocuklukta alınan duygusal dersler, yaşam boyunca davranış tarzını belirliyor.Kişinin öncelikli olarak kendini iyi tanıması yani duygularının bilincinde olması ile başlayan bu süreç başka insanlarında duygularını anlayarak sorunlara çözüm üretebilme becerisinin gelişmiş olmasıyla devam ediyor ve kişiye  bir çok başarıyı ve olumlu yaşantıları yaşama fırsatı sunarak yüksek bir motive ve inanç duygusun gelişmesini sağlıyor.

Sonuç olarak, araştırma bulguları, iş, aile, okul ve sosyal yaşamdaki başarıda IQ kadar duygusal zekanın da önemli olduğunu ikisinin birbiriyle karşıt değil ayrı yetiler olduğu ve birbirini desteklediğini yapılan araştırmalar açıkça ortaya koymaktadır.Duygusal zeka ile IQ arasındaki bu ufacık bağlantı yanlış anlaşılmamalı ikisinin bir bütün değil farklı beceriler olduğu unutulmamalıdır.Duygusal yetenek, IQ’muzu ve var olan diğer yeteneklerimizi ne kadar iyi kullanabileceğimizin belirleyicisidir.

“Duygusal zeka yetileri ile, IQ yetileri arasında karşıtlık yoktur. Duygusal zeka yeni var olmuş sonradan keşfedilmemiştir.1980’lerden sonra  gündeme daha sık gelmesinin nedeni yeni gelişmeler doğrultusunda, duygusal zekanın daha ön plana çıkarılıyor olmasıdır. hızlı değişim sürecinin gerektirdiği bilgi toplumunun ihtiyaç duyduğu nitelikli ve donanımlı bireyler gereksinimi karşısında, eğitim sistemlerinin,IQ yetilerini önceleyen ve insanları buna göre kategorize eden klasik anlayışa dayalı yapılanmalarına karşı, özellikle psikologların ve eğitimcilerin yükselen itirazlarıdır.IQ’nun ölçülebilir olması karşısında, duygusal zekanın ölçülemezliği, onun istatistiksel anlamda zayıf kalmasını netice verebilir. Ancak, günümüz dünyasında,başarının tek parçalı yeteneklerden hareketle, ölçülerek ortaya konulan, sayısal bir değerden daha fazla bir şeyi ifade etmesi gerekliliği de, inkar edilemez bir gerçek haline gelmiştir.”Sonuç olarak tek başına IQ insanın hayatta başarılı olmasını

sağlayamaz, ancak duygularla ilişkilendirildiği zaman başarı elde edilebilir.Duygusal zeka IQ’ya bir alternatif değil, sadece bir ilavedir. Hayatta başarı ve mutluluğu yakalayabilmek için her iki zekaya da ihtiyaç vardır. Duygusal zeka, kendini ve başkalarını anlamak, motive edebilmek, birtakım üzücü

olaylar karşısında serinkanlılık gösterebilmek, amacımıza ulaşabilmek için gayret ve sebat gösterebilmek için gerekli bir yetidir.

 

 

KAYNAKÇA

MABOÇOĞLU,F.(2006) Duygusal zeka ve duygusal zekanın Gelişimine katkıda bulunan etkenler (Yüksek Lisans Tezi).Ankara Üniversitesi,Ankara.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 27.02.2018 - Güncelleme: 15.08.2023 16:30 - Görüntülenme: 436
  Beğen | 9  kişi beğendi