T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / KEÇİÖREN - Ufuktepe Ortaokulu

AİLELERİN ÇOCUKLA İLETİŞİMİ NASIL OLMALI

Ebeveyn tarzları ile çocuğun davranışsal, duygusal , sosyal problemleri arasında doğrudan bir ilişki vardır.Bu yüzden anne babanın çocukla kurduğu ilişki ve tüm davranışlar çocukla iletişimi kapsamaktadır.Çocukla kurduğumuz iletişim ise çocuğun kişilik gelişimine etkileri çok fazladır.

Çocuğun ailede büyük bir değeri vardır. Ancak problem; bu değerin çocuğun kendisinden beklenen işlevden besleniyor olmasıdır. Bir çok farklı değişkenin zorlaması/ yönlendirmesiyle yetişkinlerin kafalarında beliren ‘ çocuk ‘ tanımları esasında onların ‘ Nasıl bir çocuk istiyoruz?’ sorusundan çok ‘ Çocuktan bizler için ne yapmasını istiyoruz?’ sorusu öncelik kazanmaktadır.İşte bu soru öncelik kazanmaya başladığında  hatalı ebeveyn davranışları ile bir çok problem gözlenmeye başlar.Çocuğun  ailesi ile kurduğu ilk ilişki ve davranışları  bundan sonraki tüm sosyal alanlarda da kullanacağını unutmamalıyız.Çocuğun sosyalleşmesinin ilk adımlarının atıldığı yer ailedir. Aile içi ilişkiler çocuğun öz saygısını, öz benliğini, buna bağlı olarak da toplum içendeki yerini belirlemektedir.

Ebeveynler çocuk yetiştirmede farklı tarzlara sahiptirler. Çocuğun sosyal becerilerinin gelişmesinde, okul başarısında, psiko-sosyal gelişiminde ve davranış problemlerinde ebeveyn tarzı önemli bir rol oynar.

Ebevyn tarzlarını dört başlık altında inceleyeceğiz ve bu tutumların sonucunda çocukta oluşan olumlu ve olumsuz kişilik özelliklerini de ele alacağım.

1)Baskıcı Katı Tutum

Bu tutuma sahip anne babaların gözleri sürekli bu çocukların üzerindedir. Davranışında, oturuşunda, kalkışında, konuşmalarında, gülmesinde, yemesinde, içmesinde genellikle kusurlara odaklanırlar.

Bu tutuma sahip bir ebeveyn;

•       Çocuktan beklentilerini yüksek tutar ama çocuğun ihtiyaçlarına duyarsızdır

•       İtaate önem verir, kuralların sorgulanmasına tahammülsüzdür

•       Kendi kurallara uymada tutarsızlık yaşar

•       Genelde kuralların nedenleri bilinmez, kurallar sorgulamak için değil uyulmak içindir

•       Sadece cezadan kurtulma arzusu hatalı davranışın önündeki engeldir.

•       Ceza korkusu ortadan kalktığında çocuğun davranışlarını yönetecek bir içsel denetim mekanizması çoğunlukla oluşmamıştır.

•       Çocuğun ebeveyn gözetiminden uzaklaştıkça (büyüdükçe), kuralları esnetmek için ara yollar ve mazeretler bulmaya çalışması, isyankar olması, yakalanmayacağından emin olduğunda yasaklara yönelmesi muhtemeldir.

Baskı altında olan çocuk;

        sessiz, uslu, nazik dikkatli olmasına karşılık küskün, silik, çekingen, başkalarının etkisinde kolay kalabilen, aşırı hassas bir yapıya sahip olabilir.

 

2)İzin Verici Tutum

•       Bu tutum her şeye çocuğun gönlü olsun mantığıyla sorgusuz evet demektir.

•        Çocuğun taleplerine ve ihtiyaçlarına duyarlıdır

•       Çocuğa sınır koyma ve çocuktan beklentiler konusunda zayıftır

•       Çocuktan olgunlaşması beklenmez, hataları ile yüzleştirilmez

Bu tutumu benimseyen ailelerde yetişen çocuk;

•        Hataları ile yüzleşemeyen ve net olmayan sınırları öğrenemeyen çocukların okul, iş yaşamı gibi yapılandırılmış ortamlarda uygun davranması zorlaşır.

•       Kendilerinden ne beklendiğini anlamakta güçlük çekerler

•       Okul başarılarının düşük, davranış problemlerinin olması muhtemeldir

3)İlgisiz/kayıtsız Ebeveyn

•       Çocuktan beklentiler düşük

•       Çocuğun beklentilerine duyarlı değil

•       İhmalkar ebeveyn davranışları vardır

•       Belirlenmiş kurallar yoktur

•       Kurallar ya gelişigüzel ya da duruma göre değişir

•       Çocuğun duygusal ihtiyaçları ve fikirleri umursanmaz

Sonuçları

•        Böyle ebeveyne sahip çocuklar her alanda en başarısız çocuklardır

•       Genellikle davranış problemleri gösterirler

•       Sosyal uyumları ve okul başarıları düşüktür

Yanlış tutum ve hatalı davranışları anlattık peki nedir bunun doğrusu çocuğa karşı gösterilecek en doğru tutum hangisi çocuğumuzla doğru iletişimi nasıl kuracağız sorunun cevabı ise güven verici destekleyici ebevyn  olmakta.

4)Güven Verici Destekleyici Ebevyn

•       Sınırlar ve kurallar belirlidir.

•       Çocuktan beklentiler nettir.

•       Ebeveyn çocuğa karşı duyarlıdır.

•       Çocuk kendisinden ne beklendiğini, kuralları ve nedenleri bilir aynı zamanda ebeveynin kendi ihtiyaçlarını takip ettiğinin ve fikirlerine önem verdiğinin farkındadır.

•       Kararlar alınırken çocuğun fikri alınır.

•       Çocuğun sınırlarına önem verilir

•       Terbiye konusunda cezalardan çok olumlu davranışın takdir edilmesi ve ödüllendirilmesi sağlanır

•       Böyle anne babalar çocuklarının kendilerini ifade edebilen, sosyal sorumluluk sahibi, kendi ayakları üzerinde durabilen ve işbirliğine yatkın olmalarına önem verirler

•       Çocuk açısından dengeli bir model teşkil eder.

•       Ebeveyn çocuğa duyarlı olduğu için beklentiler ve yükümlülükler çocuğun yaşı, yetenekleri ve gelişimsel düzeyi ile uyumlu ve gerçekçidir.

•       Çocuk kendisi hakkında olumlu duygulara sahip olur ve öz güveni yükselir.

•       Çocuk; sosyalleşir, kendiyle barışık, okula ve çalışma hayatına uyumludur.

Türkiye’de eski geleneksel aile modelinde;

•       Bir otoritenin varlığı mevcuttur,

•       Kurallar sorgulanmaz,

•       Psikolojik kontrol (utandırma ve suçlu hissettirme) sık sık uygulanır,

•       Psikolojik kontrol özellikle çocuğa aile değerlerini ve inanç sisteminin benimsenmesinde kullanılan yöntemdir.

Ülkemizde yeni nesil ebeveyn tutumlarında ağırlıklı olarak izin verici, baskıcı otoriter tutumla birlikte koruyucu bir tavrın benimsendiği görülmektedir.Bu durum da çoğunlukla anne-baba-çocuk arasında dengesiz/tutarsız bir ilişki oluşmasına zemin hazırlamaktadır.

 

 

 

   TUĞÇE ERSİN KURT 

Okul Psikolojik Danışmanı

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 06.03.2018 - Güncelleme: 15.08.2023 16:29 - Görüntülenme: 421
  Beğen | 5  kişi beğendi